Bu sitedeki lavinya.net forum/panolar sayfası bölümü 22 yıl önce yani 2002 yılında kurulmuş, 11 yıl önce 2013 yılında ise aktif kullanımı durmuştur. Güncel/yeni paylaşım yoktur. Yalnızca arşiv/nostalji için yayına açıktır.

İlkokul Gülüşü Sesli

Makaleler, Yazılar, Şiirler ve sizin şiirleriniz.
Ayrıca bu panomuzu blog web günlüğü gibi kullanacağız. Lütfen yalnızca kendi yazı, şiir vb yazıları paylaşın.! Başkalarına ait eser ise; lütfen not düşün.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kaaniscen
Takımdan
Takımdan
Mesajlar: 988
Kayıt: Cuma, Ağustos 22, 2008 19:59
İsim: kağan
Konum: Adana

İlkokul Gülüşü Sesli

Mesaj gönderen kaaniscen »

ilk tınısında sevdiğim ağacı unutmadım
bir de ışık salkımını sana sunamadığım
ve okaliptuslu güneşin gidişini...

annem hâlâ akşama tedirgindi
ömür de bulvar düşkünü
yeni mi bırakmıştık neydi gölgelerle oynamayı
yoksa gölgesiz mi bırakılmıştık...

kentin gölgeden hafif kuşlarına hayran bir çağda
uçmaya öykündük
çakıldığımız kor gibi o yanlışlıkta
en ucuzundan kaldırımlar yastığımız
ikimiz ayrı bir kuşaktık
sanki ağlamak için düşlü
yağışı az
zirzop kışlı
düşüşlüce kalp çırpışlı...

kıyısızlık tadındaydı da ortalığımız
bütün bir hane halkı öyle içten cennet gibiydi
ayağımızı attığımız an cadde yer sokak
konu komşu sanki birbirine öyle ölesiye alışık
komşu kızından komşu oğluna
karıncalar gibi herkes ve her şey
çatılar bacalar ve aman amanlar
ayak tozlarındaki of oflar
pazar sıkıntılarından uzak
bana âşık...

arayan bulurdu da hani
yağmur yalnızlıkları bir de bitimliydi
hemencecik incirli evin tatlı sarı ışığında
koyu turuncu perdelerin ardındaki hayalindi
delik biriketlerin içine bıraktığın mayhoş elmalı
ilkokul dağılma sesli bir gülüşle dağıttığın ya içimde
ve içimdeki elma çiçekleri bitmiyor saçılmakla
tüm ömrün temel histerisi işte buydu ...

şimdi bir de
geceleri şeytan uçurtmaları görür oldum ikide bir
perdenin dalgalandığı köşenin arasından
ellerinin tatlısından öte ne vardı ki
ellerinden tutmaya alışsaydım
şimdi ne gece ne şeytan
bir sendin meleğim
ilkokul dağılma gülüşü sesli...

"yorgun bulutlar delik deşik
ayak çamuru kokulu odalarda
yola sıfır pencerelerde
paslanmış elektrik direklerinin arasından
bir çocuk yürüyor
naylon çizmeleri kaçmaya alışık
rüyalarından öğrendi kavuşmayı
bütün bir gerçeği ayrılık"...

"kötü kömür kokulu akşamlar dolu sayfamda
kenar mahalle okulunun son zil sesi
kalbimden damarların beynimedek dağılışı gibi
gülüşün yayılıyor kirpiklerimin ucuna
göz kırpışlarımla alkışlıyorum gelip geçişini
bir yokluktan diğer yokluğa kapkara
yazısız noktasız kupkuru
öylesine bir hayat gibi"...






kağan işçen...
Cevapla